Vize antik kenti - Kırklareli
Tarihte değişik isimlerle anılan kent Byzia, Bizye, Bida, Biza, Vyza, Vizii ve son olarak da Vize olarak bilinmektedir. İsmin kökü Byzas'tan gelmekte olup Byzas Poseidon'un bir oğlunun adıdır. Aynı zamanda Byzas, Trak dilinde keçi anlamına gelmekte olup Trakların çokça kullandıkları bir isimdir. Ayrıca Byzas isimli efsanevi bir Trak Kralının adından geldiği söylenir ki bu Byzas Su Perisi Semestra'nın oğludur. Ayrıca Yunan Mitolojisinde Kaynak Perisinin adı Byzia'dır. Vize'nin her dönemde isminin suyunun bolluğu ile anıldığı düşünülürse bu da akla yatkın bir ihtimaldir.
Vize'nin bilinen ilk resmi sahipleri Trakların bir kolu olan Astai'lerdir. Daha sonraları Persler, Romalılar, Keltler, Peçenekler, Bizanslılar, Bulgarlar hakim olmuş ve son olarak Osmanlılar ile Türk egemenliği başlamıştır. 1369 tarihinde Osmanlı idaresine geçen yerleşim, Rumeli Eyalet'nin bir sancağı olan Vize sancağının merkezi konumunda bulundu[4].
Vize Kalesi
Kırklareli Vize ilçesinde, kentin en yüksek tepesi olan akropolde kale ve bu kaleden ovaya doğru uzanan surların kalıntıları günümüze kadar gelebilmiştir. Vize Kalesi İç ve Dış Kale olmak üzere iki bölümden meydana gelmiştir. Kale ve surlar Roma döneminde MÖ.72-76 yıllarında yapılmıştır. Surlara ait taşların büyük bir kısmı XIX.yüzyılın başlarında yerlerinden sökülerek bir çok inşaatta kullanılması oldukça trajikomiktir.
Antik Tiyatro(Odeon)
Türkiye Trakya’sının tek antik tiyatrosudur. M.S. II. Yüzyıla tarihlenen Geç Roma dönemi eseri yapının sahne kısmının Bizans döneminde ciddi bir tahribata uğramıştır.Tiyatronun oturma kademeleri (cavea), bunların arasındaki yollar (parados), sahne binası (skene) ve orkestra bölümleri günümüze ulaşabilmiştir.Kazılar sırasında çok sayıda Roma Bizans ve Osmanlı keramikleri, cam ve metal buluntular ile ele geçirilen heykel sahne rölyefleri türlerinin en iyi örnekleri olup Kırklareli Müzesinde teşhir edilmektedir.
Aya Nikola Manastırı
Dünyanın en eski taş oyma manastırlarından biri olan bu manastır Vize'ye bağlı Kıyıköy kasabında yer alır. 6. yüzyıldaki Jüstinyen dönemine (M.S. 527-565) ait olup, kaya manastırlarının en iyi örneklerindendir. 19. yüzyılda önüne ahşap bir mekân ilave edilmiş ise de bu bölümden günümüze herhangi bir kalıntı ulaşmamıştır. Kayalara oyulmak sureti ile oluşturulan manastırın zemin katı kilise, daha aşağıda bulunan bodrum katı ise ayazmadır. Ayrıca keşişlerin dinlenme ve ihtiyaç hücreleri de mevcuttur.
Kıyıköy Kalesi
Vize'nin Kıyıköy kasabasını önemli oranda kuşatan yapı Bizans dönemine ait olup VI. Yüzyılda Jüstinyen devrinde yapılmıştır. IX. ve X. Yüzyıllarda tamir gördüğü üzerindeki harçtan anlaşılmaktadır. Kale , güneyde Kazandere, kuzeyde ise Pabuçdere arasında denize doğru uzanan bir yamaçta kurulmuştur.Kalenin batı cephesi düz araziye inmektedir. Doğu cephesi ise zemine kadar tahrip edilmiştir.Yıkılmayan yerlerinden surların kesme muntazam taşlarla kaplı, içinin moloz dolgu olduğu anlaşılmaktadır
Küçük Ayasofya Kilisesi (Gazi Süleyman Paşa Camii)
Mimar Sinan Mahallesi iç ve dış surlar arasında bulunan yapı VI. Yüzyılda Jüstinyen döneminde Dionysos mabedinin temelleri üzerine bazilika planında yapılmıştır. Ahşap çatı, taş ve tuğladan inşa edilmiş olan kilisenin üç apsisi vardır. İçerisinde üçer sütunlu, iki sütun dizisi sonraki yıllarda payelere dönüştürülmüştür. Ahşap çatı bir süre sonra yıkılmış, XII. - XIII. yüzyıllarda yerine yüksek kasnaklı bir kubbe oturtulmuştur. Kubbenin dışında kalan yerlerde tonoz örtü sistemi kullanılmış ve böylece Bizans Mimarlığında görülmeyen değişik bir plan düzeni ortaya çıkmıştır.
Küçük Ayasofya Kilisesi (Gazi Süleyman Paşa Camii)
Üst galeriye çıkışı sağlayan ahşap merdivenler günümüze kadar gelememiştir. Yapının Bizans döneminde fresklerle bezeli olduğu, günümüze kadar gelen izlerden anlaşılmaktadır. Güney nefte ki Deesis kompozisyonu oldukça harap olmuş Naos’un güneybatısında ne olduğu anlaşılmayan başka bir fresk izi ile karşılaşılmıştır. Bunun yanı sıra Ermeni bir asilzadenin kızı olan ve Nicephoros Drunganion isimli Vize askeri birliğinin komutanı ile evlenen Vize’li Maria’nın fresk izine rastlanmıştır.Yapı Osmanlı hakimiyeti sırasında Gazi Süleyman Paşa tarafından camiye dönüştürülmüştür
Şerbetdar Hasan Paşa Camii
Kırklareli Vize ilçesinde bulunan Hasan Paşa Camisi, kitabesinden öğrenildiğine göre Şerbettar Hasan Paşa tarafından XV.yüzyılda yaptırılmıştır. Bu cami aynı zamanda Şaraptar Camisi olarak da tanınmaktadır.
Cami kare planlı kesme taş ve moloz taştan yapılmış bir yapı olup, üzeri köşeli bir kasnak üzerine oturtulmuş merkezi bir kubbe ile örtülmüştür. Girişinin önünde son cemaat yeri olduğu izlerinden anlaşılmaktadır. Aynı zamanda burada toprağa gömülmüş bir de çeşme bulunmaktadır.
Günümüzde son derece harap olan yapı depo olarak kullanılmıştır. Minaresi kürsüye kadar yıkılmıştır.
Cehennem Şelaleleri
Vize tarihi geçmişinin yanında insaoğlunu doğasıyla da büyülemektedir. Buna en iyi örneklerden biri Vize'nin Kızılağaç Köyü ve burada bulunan Cehennem Şelaleleri'dir.
Cehennem Şelaleleri, dere yatağının aktığı vadi tabanı boyunca teraslar yaparak uzanan karstik kayaçlardan dökülen irili ufaklı bir dizi şelaleden oluşur. Cehennem Şelaleleri’ni oluşturan Kerevit derenin alt bölümlerinde eski su değirmeni kalıntıları da keşif yürüyüşçülerinin güzergâhları üzerindedir.
Vize'nin bilinen ilk resmi sahipleri Trakların bir kolu olan Astai'lerdir. Daha sonraları Persler, Romalılar, Keltler, Peçenekler, Bizanslılar, Bulgarlar hakim olmuş ve son olarak Osmanlılar ile Türk egemenliği başlamıştır. 1369 tarihinde Osmanlı idaresine geçen yerleşim, Rumeli Eyalet'nin bir sancağı olan Vize sancağının merkezi konumunda bulundu[4].
Vize Kalesi
Kırklareli Vize ilçesinde, kentin en yüksek tepesi olan akropolde kale ve bu kaleden ovaya doğru uzanan surların kalıntıları günümüze kadar gelebilmiştir. Vize Kalesi İç ve Dış Kale olmak üzere iki bölümden meydana gelmiştir. Kale ve surlar Roma döneminde MÖ.72-76 yıllarında yapılmıştır. Surlara ait taşların büyük bir kısmı XIX.yüzyılın başlarında yerlerinden sökülerek bir çok inşaatta kullanılması oldukça trajikomiktir.
Antik Tiyatro(Odeon)
Türkiye Trakya’sının tek antik tiyatrosudur. M.S. II. Yüzyıla tarihlenen Geç Roma dönemi eseri yapının sahne kısmının Bizans döneminde ciddi bir tahribata uğramıştır.Tiyatronun oturma kademeleri (cavea), bunların arasındaki yollar (parados), sahne binası (skene) ve orkestra bölümleri günümüze ulaşabilmiştir.Kazılar sırasında çok sayıda Roma Bizans ve Osmanlı keramikleri, cam ve metal buluntular ile ele geçirilen heykel sahne rölyefleri türlerinin en iyi örnekleri olup Kırklareli Müzesinde teşhir edilmektedir.
Aya Nikola Manastırı
Dünyanın en eski taş oyma manastırlarından biri olan bu manastır Vize'ye bağlı Kıyıköy kasabında yer alır. 6. yüzyıldaki Jüstinyen dönemine (M.S. 527-565) ait olup, kaya manastırlarının en iyi örneklerindendir. 19. yüzyılda önüne ahşap bir mekân ilave edilmiş ise de bu bölümden günümüze herhangi bir kalıntı ulaşmamıştır. Kayalara oyulmak sureti ile oluşturulan manastırın zemin katı kilise, daha aşağıda bulunan bodrum katı ise ayazmadır. Ayrıca keşişlerin dinlenme ve ihtiyaç hücreleri de mevcuttur.
Kıyıköy Kalesi
Vize'nin Kıyıköy kasabasını önemli oranda kuşatan yapı Bizans dönemine ait olup VI. Yüzyılda Jüstinyen devrinde yapılmıştır. IX. ve X. Yüzyıllarda tamir gördüğü üzerindeki harçtan anlaşılmaktadır. Kale , güneyde Kazandere, kuzeyde ise Pabuçdere arasında denize doğru uzanan bir yamaçta kurulmuştur.Kalenin batı cephesi düz araziye inmektedir. Doğu cephesi ise zemine kadar tahrip edilmiştir.Yıkılmayan yerlerinden surların kesme muntazam taşlarla kaplı, içinin moloz dolgu olduğu anlaşılmaktadır
Küçük Ayasofya Kilisesi (Gazi Süleyman Paşa Camii)
Mimar Sinan Mahallesi iç ve dış surlar arasında bulunan yapı VI. Yüzyılda Jüstinyen döneminde Dionysos mabedinin temelleri üzerine bazilika planında yapılmıştır. Ahşap çatı, taş ve tuğladan inşa edilmiş olan kilisenin üç apsisi vardır. İçerisinde üçer sütunlu, iki sütun dizisi sonraki yıllarda payelere dönüştürülmüştür. Ahşap çatı bir süre sonra yıkılmış, XII. - XIII. yüzyıllarda yerine yüksek kasnaklı bir kubbe oturtulmuştur. Kubbenin dışında kalan yerlerde tonoz örtü sistemi kullanılmış ve böylece Bizans Mimarlığında görülmeyen değişik bir plan düzeni ortaya çıkmıştır.
Küçük Ayasofya Kilisesi (Gazi Süleyman Paşa Camii)
Üst galeriye çıkışı sağlayan ahşap merdivenler günümüze kadar gelememiştir. Yapının Bizans döneminde fresklerle bezeli olduğu, günümüze kadar gelen izlerden anlaşılmaktadır. Güney nefte ki Deesis kompozisyonu oldukça harap olmuş Naos’un güneybatısında ne olduğu anlaşılmayan başka bir fresk izi ile karşılaşılmıştır. Bunun yanı sıra Ermeni bir asilzadenin kızı olan ve Nicephoros Drunganion isimli Vize askeri birliğinin komutanı ile evlenen Vize’li Maria’nın fresk izine rastlanmıştır.Yapı Osmanlı hakimiyeti sırasında Gazi Süleyman Paşa tarafından camiye dönüştürülmüştür
Şerbetdar Hasan Paşa Camii
Kırklareli Vize ilçesinde bulunan Hasan Paşa Camisi, kitabesinden öğrenildiğine göre Şerbettar Hasan Paşa tarafından XV.yüzyılda yaptırılmıştır. Bu cami aynı zamanda Şaraptar Camisi olarak da tanınmaktadır.
Cami kare planlı kesme taş ve moloz taştan yapılmış bir yapı olup, üzeri köşeli bir kasnak üzerine oturtulmuş merkezi bir kubbe ile örtülmüştür. Girişinin önünde son cemaat yeri olduğu izlerinden anlaşılmaktadır. Aynı zamanda burada toprağa gömülmüş bir de çeşme bulunmaktadır.
Günümüzde son derece harap olan yapı depo olarak kullanılmıştır. Minaresi kürsüye kadar yıkılmıştır.
Cehennem Şelaleleri
Vize tarihi geçmişinin yanında insaoğlunu doğasıyla da büyülemektedir. Buna en iyi örneklerden biri Vize'nin Kızılağaç Köyü ve burada bulunan Cehennem Şelaleleri'dir.
Cehennem Şelaleleri, dere yatağının aktığı vadi tabanı boyunca teraslar yaparak uzanan karstik kayaçlardan dökülen irili ufaklı bir dizi şelaleden oluşur. Cehennem Şelaleleri’ni oluşturan Kerevit derenin alt bölümlerinde eski su değirmeni kalıntıları da keşif yürüyüşçülerinin güzergâhları üzerindedir.
Yorumlar
Yorum Gönder