Kayıtlar

2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Gaziura antik kenti - Tokat, Turhal

Gaziura (Yunanca: Grekçe: Γαζίουρα), İris Irmağı kenarında, ırmak yatağının kuzeye döndüğü yere yakın Pontus'ta bir kasaba. Bazı tarihçiler Gaziura'yı Talaura ile,[1] bazıları İbora ile,[2] diğerleri ise modern Turhal ile[3] aynı kabul ederler. Antik çağlarda Pontus Galatikus, ustus polemoniakus, Komona Pontik gibi adlarla anılmış olan Turhal'ın tarihinin binlerce yıl ötelere gittiği anlaşılmaktadır. M.Ö. 3000 yıllarında Mezopotamya'da yaşayan Sümer alfabesi ile yazılmış iki kitabenin Turhal Kalesinde bulunduğundan söz edilmesi, Turhal'ın tarihinin 5000 yıl önceye gittiğini göstermektedir. Kesin olmamakla beraber TURHAL, Kasiura, Gayura, Turnalit isimleri taşımıştır.Turhal binlerce yıldan beri ilgi odağında olmasının neticesi sayısız savaşların sonucunda farklı yönetimlerde kalmıştır. M.Ö. 745 yıllarında Asurlular M.Ö. 7000 yılarında Kimmerler, M.Ö. 612 yıllarında Medler, M.Ö. 546 yıllarında ise İran asıllı Persler bu çevreyi (yöreyi) yönetimleri altına almışlardı

Dara antik Kenti - Mardin, Oğuz köyü

Dara Antik Kenti Mardin’in 30 kilometre güneydoğusunda bulunan Oğuz Köyü'nde yer almaktadır. Tarihte Yukarı Mezopotamya'nın en önemli yerleşim yerlerinden birisi olan Dara, İmparator Anastasius'un (491-518) girişimleriyle 505 yılında, Doğu Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırını Sasanilere karşı korumak için askeri amaçlı bir garnizon kenti olarak kurulmuştur. Kaya içine oyulan yapılardan oluşan ve geniş bir alana yayılan Dara Antik Kenti’nin çevresi 4 kilometrelik bir surla korunmuştur. İç kale, kentin kuzeyinde ve 50 metre yüksekliğindeki tepenin üst düzlüğüne kurulmuştur. Kent içinde kilise, saray, çarşı, zindan, tophane ve su bendi kalıntıları halen görülebilmektedir. Ayrıca köyün etrafında tarihleri Geç Roma Dönemi’ne kadar giden mağara evlere rastlanmaktadır.

Comona antik kenti - Adana, Turfanbeyli, Şarköyü

Kizzuvatna Krallığının Başkenti olarak da adı geçen Comona Adana'nın Tufanbeyli ilçesi sınırları içerisinde bulunan Şarköyü'nün eski yerleşim adıdır. Commona olarak da anılmaktadır. Comona Çukurova Bölgesinde Hititler döneminde dini bir krallık olan Kizzuwatna'nın en önemli şehirlerindendir.

Kizzuvatna krallığı - Çukurova

Resim
Kizzuvatna Krallığı Çukurova bölgesinde hüküm sürmüş dinsel bir krallık olarak tarihteki yerini almıştır. MÖ 1400'lü yıllarda Hitit krallığı egemenliğine girmiş iç işlerinde bağımsız dini bu krallıktan kızlar Hitit krallarınca eş olarak alınmıştır. Hitit krallarının bu tercihinin sebebi bu dini gücü arkasına almaktır. MÖ 2. bin yılında nüfus ağırlıklı olarak Luvi ve Hurrilerden oluşmaktaydı. Antik Hitit kaynaklarında öğrenildiği kadarıyla Kilikya bölgesinde bilinen ilk siyasi varlık başkenti Kummani etrafında oluşan ülke Kizzuvatna (Adanya) idi. önce ". Hitit Eski Krallık döneminde, görünüşe göre ikinci bir vasal devlet iken, MÖ 1500 yılında Hititlerin düşüşe geçtiği dönemde bağımsızlığını kazandı. İlk kralları Pariyauvatri'nin oğlu İşputahşu (c. MÖ 1530-1500) döneminde tam bağımsızlığına kavuştu. Bu dönemde komşuları olan Mitanni-Hurri, ve Hitit kralları ile yayılmacılık ile başa çıkmak için karşılıklı bir antlaşma imzaladı (Telepinus, MÖ 1525 - 1500). Hal

Arsamosata antik kenti - Elazığ, Haraba

Arsamosata (Ermenice: Արշամաշատ, Aršamašat; Grekçe: Ἀρσαμόσατα) Fırat kenarında Ermeni Sophene'de bir şehirdir. Orontid Hanedanı'ndan Kral I. Arsames tarafından M.Ö. 3.yüzyılda kurulmuştur. Kentin orta Çağ'daki adı Ashmushat idi, Roma ve Bizans zamanında Armosota (Ἀρμόσοτα)[1] ve Arsamosota (Ἀρσαμόσοτα)[2] isimleriyle anıldı. Şehrin tahmin edilen konumu Harput (Xarberd) ve Palu (Balu) arasında bir yerdedir. Elazığ'ın yaklaşık 60 kilometre (37 mi) doğusunda Haraba olarak bilinen terk edilmiş yerleşim[3] modern akademisyenlerin yerleştirdikleri yerdir.[4][5] Bu alanın çoğu şimdi Keban Barajı'nın suları altında kalmış durumdadır.. Kaynakça 1^ Şablon:Cite Polybius 2^ Batlamyus. Coğrafya. 5.13. 3^ Sinclair, T. A. Eastern Turkey, an Architectural and Archaeological survey (İngilizce). 3. ss. 112-115. 4^ Şablon:Cite DARE 5^ Şablon:Cite Barrington George Long, "Armosota", in William Smith, Yunan ve Roma Coğrafya Sözlüğü, Walton & Maberly, 1854

Türkiye'deki il ve ilçelerin eski isimleri

A Adalardan en batıda bulunan Kınalıada’nın antik adı: Proti Adana-Misis’in antik adı: Mopsuestia Adıyaman-Kâhta ilçesinin antik adı: Nymphios Adıyaman’ın antik adı: Hısnımansur Adıyaman- Samsat ilçesinin antik adı: Samosata Afşin ilçesi Tanır kasabasının antik adı: Tandaris Afyon-Çay ilçesinin antik adı: İpsos Afyon-Şuhut ilçesinin antik adı: Synnada Afyon’un Bizans dönemi adı: Akroenos Ağrı Dağı’na Ermeni kaynaklarında verilen ad: Masis Ağrı Dağı’nın Farsça adı: Kuh-i Nuh Ağrı Dağı’nın adı: Ararat Akdeniz’e dökülen Düden Suyu’nun antik adı: Kataraktes Akdeniz’e dökülen Köprüçay’ın antik adı: Eurymedon Aksaray’ın ortaçağdaki adı: Darüzzafer Aksaray’ın antik adı: Arkhelais Aksaray kentinin antik adı: Garsaura Aksu Çayı’nın antik adı: Kestros Alanya’nın antik adı: Korakesion Amasra Çayı’nın antik adı: Amastris Amasra kentinin antik adı: Sesamos/Amastris Amasya’nın ortaçağdaki adı: Darülizz Amasya’nın antik adı: Amaseia Anadolu’da kabaca El

Arabissus & Arabissos - antik kenti - Kahramanmaraş, Afşin

Arabissus (Modern Yunanca: Αραβισσóς) Roma eyaleti Kapadokya'da bir kasaba. Bizans İmparatoru Mauricius 539 yılında bu kasabada doğmuştur. Kasaba, günümüzde Türkiye'de Kahramanmaraş ili sınırlarında Afşin (eski Yarpuz) ilçesine karşılık gelir. Roma İmparatorluğu devrinde Arabissos adıyla anılan kentin belki imparator Gordianus (234-238) devrinde Urfa'dan göçen Arap aşiretleri tarafından iskân edilmiş olması olasılığı ileri sürülmüştür.[4] Kentin adı yazılı kaynaklarda en erken 4. yüzyılda görülür. 540 yıllarında imparator I. Justinianus tarafından oluşturulan Üçüncü Ermenistan eyaletinin yönetim merkezlerinden biri Arabissos'tur. 582-602 yıllarında imparator olan Maurikios aslen buralıdır. İmparatorun "esmeroğlu" anlamına gelen adı belki de doğduğu kentin etnik yapısına dair bir ipucu olabilir. Arap coğrafyacı el-Baladhurî'nin Kitabu'l-Buldan adlı eserinde kentin adı ˤArebsûs olarak zikredilir. Türkçede 16. yüzyılda Dulkadiroğlu Beyliği döneminden

Antakya antik kenti - Antakya

Antakya (Grekçe: Ἀντιόχεια Antiócheia, Süryanice: ܐܢܛܝܘܟܝܐ Anṭiokia, İbranice: אנטיוכיה, antiyokhya, Gürcüce: ანტიოქია, Ermenice: Անտիոք Antiok, Latince: Antiochia ad Orontem, Arapça :انطاکیه Anṭākiya), Asi Nehri kıyısına kurulmuş bir antik kent. Kalıntıları günümüz Antakya şehrinde bulunur ve modern şehre ismini verir. Antakya Büyük İskender'in generallerinden I. Seleukos tarafından milattan önce dördüncü yüzyılın sonunda kuruldu. Şehrin gelişmesinde coğrafi, askeri ve ekonomik konumu büyük bir etken olmuştur. Şehrin Baharat Yolu, İpek Yolu ve Kral Yolu'nun yakınlarında bulunması ekonomik olarak gelişmesini hızlandırmış ve yakın doğunun başkenti olma yolunda İskenderiye'ye rakip olmasını sağlamıştır. Şehir ayrıca Helenistik Yahudiliğin ve İkinci Tapınak Dönemi Yahudiliğinin ana merkezlerinden biridir. Antakya'nın şehirleşmesinin büyük bir bölümünü Roma İmparatorluğu topraklarının Doğu Akdeniz bölgesindeki en önemli şehirlerden biri olduğunda yaşamıştır. Antakya, he

Amida antik kenti - Diyarbakır

Amida (Modern Yunanca: Ἄμιδα, Kürtçe: Amed[1][2][3]) Günümüzde Modern Diyarbakır'ın bulunduğu Mezopotamya antik şehri. Romalı yazarlar Ammianus Marcellinus ve Procopius, Roma eyaleti Mezopotamya'nın bir şehri olarak kabul ederler. Şehir, Dicle'nin sağ kenarında yer alır. Şehir surları azametli ve sağlamdır ve eski binalardan devşirilerek inşa edilmiştir. Uzun tarihi boyunca birçok isimle bilinen Amid(a), Asurlular tarafından M.Ö. yaklaşık 3. binde kurulmuştur. Amida'da bulunmuş en eski kalıntı M.Ö. yaklaşık 3. bine ait olduğuna inanılan Kral Naram-Sin'e ait ün steldir. Amida ismi ilk Asur topraklarının bir parçası olan şehre hükmeden Asurlu Kral Adad Nirari (yak. 1310 -1281 M.Ö.) yazılarında görülür. Amida Kral Tiglath-Pileser-I (1114–1076 M.Ö.) hükümdarlığı boyunca Asur topraklarının önemli bir parçası olmaya devam etmiş ve M.Ö. 705 yılına kadar Asur hükümdarlarının aralarında Amida ismi yer almıştır ayrıca 305 yılında Ermeni Kral II. Tiridates'in ve Romalı

Abidos antik kenti - Çanakkale, Nara burnu

Abidos veya Abydos, Çanakkale Boğazı'nda Nara Burnu'nun doğusunda yer alan antik kenttir. Sestos antik kenti ile karşılıklı olarak boğazın dar bir noktasına kurulmuştur. Kent Hero ve Leandros'un hikâyesiyle bilinir. Kent, MÖ 7. yüzyılda Miletli koloniciler tarafından kolonize edilmiştir. Abidoslular, Asios komutasında diğer yakın kentlerle birlikte Truvanın yanında savaşmıştır. Bu olay İlyada'da şu dizelerle anlatılır: "Perkote’de, Praktios’ta oturanlar gelir sonra, Sestoslular, Abydoslular, Tanrısal Arisbe’nin yurttaşları, başlarında Hyrtakes’in oğlu erlerin başbuğu Asios var" MÖ 513’de Pers Kralı Darius İskit seferinde, Çanakkale Boğazını geçerken kenti ele geçirmiştir. MÖ 480 yılında Pers Kral Kserkses Yunanistan seferine çıkarken, Avrupa'ya Abidos ve Sestos kentleri arasında kurulan gemilerden yapılan köprüden geçmiştir. MÖ 447’de Abidos, birçok Anadolu kenti gibi Attika-Delos Deniz Birliği'ne katılmıştır. Daha sonra Atinalılar ile Spartalıla

Dikilitaş antik kalıntıları - Mersin, Dikilitaş köyü

Dikilitaş Mersin il merkezinin doğusunda bir anıttır. Anıt aynı addaki köyün güneyindedir. Köyün halk arasındaki adı Bekirde olmakla birlikte köyün güneyinde yer alan bir bu dikilitaş sebebiyle resmî adı Dikilitaş'tır. Yerleşim Anıt Mersin'i doğuya bağlayan  oto yolunun güneyinde,  devlet kara yolunun kuzeyinde ve portakal bahçeleri içinde ve 36°51′04″K 32°39′26″D koordinatlarındadır. Mersin'e sadece 12 kilometre uzaklıktadır. Köye adını veren dikilitaş köyün güneyindedir. Tarihi Dikilitaş Asur kralı Sanherib tarafından Dorlara karşı kazanılmış bir zaferden sonra dikilmiş bir zafer anıtıdır. Anıtın dikildiği yer antik Anchiale kenti sınırları içinde ve bu kenti Tarsus'a bağlayan yol üzerindeydi. Halk arasındaki bir rivayete göre, antik dönemde Tarsuslu bir ailenin kızı Silifkeli bir ailenin oğluyla evlenmişti. Ancak bir süre sonra gelinin ağabeyi ölmüş, haberi vermek üzere Tarsus'a doğru yola çıkan baba bu noktada dünürüyle karşılaşmış ve karşılaştığı noktay

Anchiale antik kenti - Mersin, Karaduvar

Karaduvar ya da eski ismiyle Anchiale, Türkiye'nin Mersin şehrinde yer alan antik bir şehirdir. Tarih Anchiale hakkındaki yazılı ilk bilgi, Strabon tarafından verilmektedir. Strabon, Büyük İskender'in tarihçisi Halkidiki'li Aristobulos'u kaynak göstererek şehrin, Asur'un son kralı Sardanapalus tarafından kurulmuş olduğunu; hatta Sardanapalus'un mezarının da Anchiale'de yer aldığını söylemektedir.[1] Sardanapalus'un mezarı Efsaneye göre İssos Savaşı'ndan (M.Ö. 330) hemen önce Büyük İskender, Anchiale gelir ve yerel halk ona Sardanapalus'un mezarını gösterir. Lahitte, ellerini başının üstünde bitiştirmiş bir adam tasviri vardır ve kenarında "Anakyndaraxes oğlu Sardanapalus, Anchialus ve Tarsus'u tek bir günde kurmuş kral derki: Yabancılar! yeyin, için ve sevişin, bunların yerine konulacak başka hiçbir insani olgu yoktur" yazılıdır. Günümüzde mezar yapısına ilişkin hiçbir kayıt bulunamamıştır. Buluntular Su kemerleri, yapı kal

Akad İmparatorluğu

Akkad İmparatorluğu veya Akad İmparatorluğu, MÖ 2334 ile MÖ 2150 yılları arasında hüküm sürmüş, başkenti Agede (Akkad) olan, Sargon tarafından kurulmuş devlet.[1] Akkadlar, köken olarak Sami'ydi. Sümerler'in Mezopotamya'ya geldikleri sırada bölgede bir takım Sami kökenli kavimler vardır. Ancak, Akkad Devletini kuran Samiler, MÖ 2500 civarında, bölgenin orta kesimlerine geldiler. Akkad Devleti adını Sargon'un başkent olarak kurduğu Agede (Akkad) şehrinden almaktadır.[2] Tarihçesi Akkadlar ile ilgili bilgiler, Susa, Gasur, Mari ve Tell Brak kazılarında bulunmuştur. Akkad Devletini kuran ve imparatorluk haline getiren kişi Sargon'dur. Sargon hakkında Akkad dönemi belgelerinde ve bu belgelerin daha sonraki dönemlerdeki kopyalarında bilgiler bulunmaktadır.[3] Ayrıca Sargon ve torunu Naram Sin'e ait zafer abideleri, Manishistu Obeliski ve Şartamhari gibi Akkad dönemine ait belgeler bulunmaktadır. Şartamhani metinlerinde, Sargon ve torunu Naram-Sin'in seferler

Asur İmparatorluğu

Asur, Mezopotamya'nın kuzey kısmında, günümüzde Musul yöresinde, Dicle Nehri’ne bakan bir plato üzerinde kurulmuş bir antik kenttir. Bölgedeki arkeolojik kazılar, MÖ 3. bin başlarında burada bir yerleşim olduğunu göstermektedir. Ancak yayılma alanı ve diğer nitelikleri hakkında kesin bilgilere ulaşılamamıştır. Bugüne kadar tespit edilen yapı kalıntıları, antik Mezopotamya’da yapıldığı gibi, eski yapıların üstüne aynı tarzda inşa edilmiş olan bir İştar tapınağı altında kalmış temellerdir.[1] Asur, Kalah ve Ninova kentleri Asur'un başlıca kentleriydi. Tarih Bir hükümdarlık olarak Asur tarihi üç ayrı dönemde, imparatorluk olarak var olmuştur. Bu imparatorluklar, MÖ 2. binyılın ilk yarısı Eski Asur İmparatorluğu, MÖ 2. binyılın ikinci yarısı Orta Asur İmparatorluğu ve MÖ 1000 – 612 Yeni Asur İmparatorluğu. Eski Asur İmparatorluğu Akadlı Iluşuma tarafından kurulmuş, daha sonra Babil hükümdarı Hammurabi’nin çağdaşı olan Amurru I. Şamşi-Adad ile devam etmiştir. Eski Asur, I. Şamşi-

Edessa - Şanlıurfa

Resim
Edessa, modern Şanlıurfa şehrinin yerinde kurulu olan antik kent. Neolitik Çağ, Kalkolitik Çağ ve Tunç Çağında yerleşim yeri olan Edessa'nın antik kalıntıları Kurban Höyük, Hassek Höyük, Tatar Höyük ve Lidar Höyük gibi çok sayıda höyükte yapılan kazılarda gün yüzüne çıkarılmaktadır.[1] Osroene'nin başkenti olan kent Haçlı seferleri sonrası kurulan Urfa Kontluğu başkentinin de olmuştur. Haçlıları Kudüs'ten çıkarmak için atılan ilk adımda I. İmadeddin Zengi tarafından geri alınmıştır. Edessa (Şanlıurfa), Prehistorik Çağlardan beri süregelen tarihi geçmişiyle geniş bir kültürel birikim sunmaktadır. Neolitik öncesi döneme dayanan Göbeklitepe ve sonrasında devam eden Neolitik Çağ yerleşimleriyle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin tarih boyunca stratejik bir noktada yer aldığı, korunaklı, verimli ve yerleşmeye müsait bir bölge olduğu anlaşılır. Şanlıurfa şehrinin hemen yanında yer alan Harran Ovasının verimli alüvyal bir ova olması bu bölgeye yerleşilmesinin önemli sebeplerind

Çavi Tarlası - Şanlıurfa, Siverek, Nusaybin

Çavi Tarlası, Şanlıurfa ili Siverek ilçesine bağlı Nusaybin yerleşmesinin 500 metre kuzeydoğusunda yer alan bir höyüktür. Bölgedeki en yakın höyük olan Hassek Höyük'ün 4,5 km. doğusundadır. Höyük çevresinde çok sayıda su kaynağı olmasına bağlı olarak "su kaynağı tarlası" gibi bir anlama gelen Çavi Tarlası olarak adlandırılmış olan yükselti 140 x 120 metre boyutlarındadır.[1] Yerleşme, yakınlardaki Hassek Höyük kazıları sırasında saptanmış, 1981-82 yıllarında kapsamlı olarak yüzey araştırmaları yapılmıştır. Daha sonra Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi Müdürü Adnan Mısır başkanlığında Münih Üniversitesi'nden Alwo von Wickede yönetiminde kazı çalışmaları yapılmıştır.[2] Höyükte yapılan sondaj çalışmalarında Halaf Kültürü'ne ait beş yapı katı saptanmıştır.[2] Halaf Kültürü buluntuları yerleşmenin Erken Kalkolitik Çağ ve Orta Kalkolitik Çağ'a tarihlendirilmesini sağlamaktadır.[3] Mimari buluntular Ana toprak üzerinde yer alan (en alt) iki tabakada önemli sayılabile

Abdullahın Düzü - Şanlıurfa, Bismil, Salat köyü

Abdullahın Düzü, Diyarbakır il merkezinin doğusunda Bismil - Batman arasında, Yukarısalat - Salat köyleri arasında yer alan bir höyüktür.[1] Aşağı Salat Höyüğü'nün 1,5 km. güneydoğusundadır.[2] Dicle Nehri'nin kuzey, Salat Çayı'nın doğu kıyısındadır. Tepe, 100 metre çapında, 1-2 metre yüksekliktedir. Tarım faaliyetleri dolayısıyla bir miktar tahribat olduğu izlenmektedir. Yüzey buluntularına göre 1-2 hektarlık alana yayılmış küçük bir yerleşmedir.[1] Höyükte Guillermo Algaze başkanlığındaki bir ekip tarafından Batman Çayı'nın Dicle'ye karıştığı yer ile Batman arasındaki 40 km. mesafenin, 3–4 km. genişlikte bir band halinde taranması sırasında tespit edilmiş ve araştırılmıştır.[1] Yüzey buluntularına bakılarak Erken Kalkolitik Çağ'a tarihlenebilecek tek tabakalı bir yerleşimdir.[1] Yüzey toplamalarında Halaf çanak çömleği parçaları toplanmıştır. Boyalı Halaf malları arasında açılan ağızlı omurgalı kaseler, dışa hafif açılan gövdeli kaplara ait parçalar bulu

Zeytinlibahçe Höyüğü - Şanlıurfa, Birecik, Mezra köyü

Zeytinlibahçe Höyük, Şanlıurfa ilinin batısında, Birecik ilçesinin 3 km. güneyinde Mezra Köyü yakınlarında bir höyüktür. Höyük, 31 metre yükseklikte, 190 x 140 metre boyutlarında olup 26 dönümlük yerleşim alanı varıdır. Bir bölümü tarım amaçlı kullanılmaktadır. Höyük, Karkamış Barajı su toplama sahası içinde kalan en büyük arkeolojik yerleşimdir. MÖ 4. binyıldan 2. binyıla kadar iskan görmüştür.[2] Höyük ilk olarak Guillermo Algaze tarafından 1998 yılında tespit edilmiştir. Ilısu Barajı ve Karkamış Barajı su toplama alanında kalacak olan Arkeolojik ve Kültür Varlıklarını Kurtarma Projesi içinde ODTÜ TAÇDAM girişimiyle Marcella Frangipane başkanlığında ve Arslantepe Höyüğü ekibi tarafından 1999 ve 2000 yıllarında kazılar yapılmıştır.[3] Yapılan kazılarda belirlenen yerleşme dönemleri Halaf Dönemi, Geç Kalkolitik Çağ, Orta Uruk Dönemi,[4] Erken Tunç Çağı ve Demir Çağı'dır. Diğer yandan Part – Roma Dönemi'nden Ortaçağ'a devam eden bir yerleşme olduğu belirtilmektedir.[3]

Titriş Höyük - Şanlıurfa, Bozova, Bahçeli köyü

Titriş Höyük, Şanlıurfa İl merkezinin kuş uçuşu 36 km. kuzeyinde, Bozova İlçesi'nin 18 km. kuzeydoğusunda yer alan bir höyüktür. Kısmen Bahçeli Köyü'nün altına da uzanan höyük 3,3 hektarlık olup tepe, 33 hektarlık bir alana yayılmakta ve 22 metre yüksekliktedir. Höyük, Atatürk Barajı su toplama sahası dışında kalmaktadır. Titriş Höyük, tepe, teraslara yayılan aşağı şehir ve bunların oluşturduğu kent merkezinin ötesinde dış şehir olarak büyük bir yerleşmedir. Yukarı kent (akropolis) tepenin 200 x 180 metre boyutlarındaki üst kesiminde yer alır. Tepenin doğusunda ve batısındaki 300 x 180 ve 400x 200 metre boyutlarındaki teraslarda aşağı şehir yayılmaktadır. Tepenin kuzey kesiminde ise 800 x 200 metre alana yayılmış bir dış şehir bulunmaktadır. Bunlara ilaveten höyüğün yaklaşık 400 metre kuzeybatısında bir mezarlık alanı vardır. Tüm bunların dışında yerleşmenin bütünüyle dışında işlik ve mandıra tarzı, birkaç evden oluşan yapılar bulunmaktadır. Bu haliyle tamamı 43 hektar gibi o d

Tilbeş Höyük - Şanlıurfa, Birecik, Keskince köyü

Tilbeş Höyük, Şanlıurfa İl merkezinin batısında, Birecik İlçesinin yaklaşık 22 km. kuzeybatısında yer alan bir höyüktür. Hacınebi Höyüğü'ün 8 km. kadar kuzeyine düşmektedir.[3] Höyük Fırat'ın sol (doğu) yakasında, nehrin kıyısındadır. Tepe, 110 x 100 metre boyutlarında olup nehir seviyesinden 12 metre yüksekliktedir. Kültür toprağının 14,5 metre kalınlıkta olduğu höyük, Birecik Barajı su toplama alanı içinde, sular altında kalmıştır.[1] Höyük ilk olarak Chicago Üniversitesi adına Guillermo Algaze başkanlığında Birecik ve Karkamış barajları su toplama sahalarında kalacak arkeolojik yerleşmelerin araştırılması amacıyla gerçekleştirilen yüzey araştırmaları sırasında, 1989 yılında saptanmıştır. Daha sonra 1996 yılında, yine Alicante Üniversitesi adına J.G. Fuensanta ve Şanlıurfa Müzesi'nden Adnan Mısır'ın yönetiminde, bir Türk - İspanyol ekip[4] tarafından kurtarma kazıları başlatılmıştır. Giderek çok uluslu bir görünüme ulaşan bu ekibin kazı çalışmaları 2000 yılına değin

Tiladir Tepe Höyüğü - Şanlıurfa, Birecik, Ziyaret köyü

Tiladir Tepe, Şanlıurfa il merkezinin güneybatısında, Birecik İlçesi'nin güneyinde, Ziyaret Köyü'nün 700 metre kadar kuzey-kuzeydoğusunda yer alan bir höyüktür. Türkiye – Suriye sınırına oldukça yakın, Karkamış'ın 3,5–4 km. kuzey-kuzeydoğusundadır. Tepe, 600 x 200 metre boyutlarında olup 12,2 hektarlık bir alanı kaplamaktadır. Fırat'ın doğu yakasında, nehrin hemen kıyısındaki bir kaya üzerinde bulunan höyük büyüklük bakımından bölgenin önemli höyüklerinden biridir.[1] Tiladir Tepe L. Woolley tarafından saptanmış ve Tell Ziguret olarak tanımlanmıştır. Daha sonra 1989 yılında Guillermo Algaze başkanlığında yürütülen Dicle – Fırat Arkeolojik Keşif Araştırması Projesi kapsamında sistemli olarak yüzey toplaması yapılmıştır.[1] Tabakalanma Yüzey toplamalarından çok tabakalı bir yerleşim olduğu anlaşılmaktadır. Muhtemelen Kalkolitik Çağ, Erken Tunç Çağı III, Orta Tunç Çağı I ve Ortaçağ yerleşimleri vardır.[1] Höyüğün batı kesiminde yapılan araştırmalarda Geç Kalkolitik

Tatar höyük - Şanlıurfa, Bozova, Tatarhöyük köyü

Tatar Höyük, Şanlıurfa il merkezinin kuzeybatısında, Bozova İlçesi'nin 9 km. kuzeydoğusunda, Titriş Höyük'ün 10 km. güneybatısında yer alan bir höyüktür. "Aşağı Alan" olarak adlandırılan kesimi 500 x 200 metre ve 5,9 hektarlık bir alana yayılmaktadır. Höyük ise 150 x 11 x 24 metre boyutlarında olup 1,75 hektarlık bir alanı kaplar.[2] Höyükte, Aşağı Fırat Yüzey Araştırmaları sırasında 1975 yılında Ümit Serdaroğlu, 1977 yılında Mehmet Özdoğan tarafından araştırmalar yapılmıştır. Kazılar ise kısa bir dönem için Ümit Serdaroğlu başkanlığında 1979 yılında yapılmıştır. Daha sonra 1982-84 yıllarında Kurban Höyük kazı ekibince de incelenmiştir.[2] Yürütülen çalışmalar sonucunda höyükteki tabakalanma Kalkolitik Çağ, Erken Tunç Çağı, Orta Tunç Çağı, muhtemelen MÖ 2. binyıl ve 1. binyıl başları, Helenistik Dönem, Geç Roma Dönemi, Erken Bizans Dönemi ve Ortaçağ olarak görülmektedir.[2] Kaynakça 1^ a b TAY – Yerleşme Ayrıntıları 2^ a b c TAY – Yerleşme Dönem Ayrıntıları Wi

Şaraga Höyük - Gaziantep, Karkamış, Kelekli köyü

Şaraga Höyük, Gaziantep ili Karkamış ilçesi yakınlarında ve Fırat'ın batı kıyısında yer alan bir höyüktür. Önemli bir tarihi merkez olan Karkamış'ın 10 km kuzeyindedir.[2] Höyük, 200 x 150 metre boyutlarında ve 25 metre yüksekliktedir.[3] İlk olarak, Birecik Barajı ve Karkamış Barajı Göllerinin altında kalacak olan arkeolojik yerleşimler konusunda bölgede araştırma yapan Guillermo Algaze ekibi tarafından 1989 yılında tespit edilmiştir. Ardından ODTÜ bünyesindeki TAÇDAM (Tarihsel Çevre Değerlerini Araştırma Merkezi) koordinatörlüğünde geniş kapsamlı yüzey araştırması yapılmıştır. Höyükte kazılar, aynı proje kapsamında 1999 – 2000 yılları arasında Gaziantep Müzesi'nde Kemal Sertok ve Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nden Fikri Kulakoğlu başkanlığında kurtarma kazıları olarak yapılmıştır.[2] Höyük'teki 2003 yılı kazıları Gaziantep Valiliği ve DTCF tarafından finanse edilmiştir.[4] Kazı çalışmalarına başlandığında baraj inşaatı de tamamlanmış ve su

Surtepe Höyüğü - Şanlıurfa, Birecik, Surtepe köyü

Surtepe Höyüğü, Şanlıurfa İl merkezinin batısında, Birecik İlçesi'nin kuzeybatısında, Fırat'ın kuzey yakasında yer alan bir höyüktür. Yerleşmenin yayıldığı tepe ve teraslar 250 x 230 metrelik, 72 dönümlük bir alana yayılmaktadır. Höyük ise 120 metre çapında ve 16 metre yüksekliktedir.[2] Yerleşmenin ise 20 hektarlık bir alanı kapsadığı anlaşılmaktadır.[3] Hacınebi Höyüğü'nün birkaç kilometre kuzeyindedir.[4] Höyük ilk kez Guillermo Algaze tarafından, Birecik Barajı su toplama sahasında kalacak olan arkeolojik yerleşimleri saptamak amacıyla bölgede yapılan yüzey araştırmaları sırasında saptanmıştır. Kazılar ise İspanya Alicante Üniversitesi Geç Prehistorya Bölümü, Şanlıurfa Müzesi ve Prag Oriental Institute and Academy of Science işbirliğiyle 2000 yılında kurtarma kazısı olarak başlatılmıştır.[2] Kazılara İspanyol arkeolog Jesus Gil Fuensanta başkanlık etmektedir.[3] Surtepe Höyük'te saptanan kültür evreleri Orta Kalkolitik Çağ (Ubaid), Geç Kalkolitik Çağ (Uruk Dönem

Mezraa Höyük - Şanlıurfa, Birecik, Mezraa köyü

Mezraa Höyük, Şanlıurfa ili'nin güneybatısında, Birecik İlçesi'nin kuş uçuşu 7 km güneyinde, Mezraa Belde'sinin 1,5 km güneydoğusunda, Fırat'ın doğu kıyısında yer alan bir höyüktür. Tepe, 180 x 140 metre boyutlarında olup ova seviyesinden 13 metre yüksekliktedir.[1][2] Höyük ilk olarak 1989 yılında Guillermo Algaze ve ekibi tarafından, Karkamış Barajı'nın hesaplanan su toplama sahasında yapılan yüzey araştırmaları sırasında saptanmıştır. Höyükte yapılan yüzey araştırmasında Erken Tunç Çağı II. ve III. evrelerde ve Orta Tunç Çağı'nda yerleşme olduğun, daha sonra terk edildiği, fakat Demir Çağı'nda yeniden iskan gördüğü, Helenistik Dönem, Roma ve Bizans Dönemlerinde yerleşimin devam ettiği, bu dönemlerde yerleşimin yarım hektarlık bir alana yayılmış olduğu saptanmıştır. Ardından bölge ODTÜ TAÇDAM eşgüdümünde yürütülen Ilısu ve Karkamış Baraj Gölleri Altında Kalacak Arkeolojik ve Kültür Varlıklarını Kurtarma Projesi çerçevesinde 1989-99 yıllarında A. Tuba Öks