Mezraa Höyük - Şanlıurfa, Birecik, Mezraa köyü

Mezraa Höyük, Şanlıurfa ili'nin güneybatısında, Birecik İlçesi'nin kuş uçuşu 7 km güneyinde, Mezraa Belde'sinin 1,5 km güneydoğusunda, Fırat'ın doğu kıyısında yer alan bir höyüktür. Tepe, 180 x 140 metre boyutlarında olup ova seviyesinden 13 metre yüksekliktedir.[1][2]

Höyük ilk olarak 1989 yılında Guillermo Algaze ve ekibi tarafından, Karkamış Barajı'nın hesaplanan su toplama sahasında yapılan yüzey araştırmaları sırasında saptanmıştır. Höyükte yapılan yüzey araştırmasında Erken Tunç Çağı II. ve III. evrelerde ve Orta Tunç Çağı'nda yerleşme olduğun, daha sonra terk edildiği, fakat Demir Çağı'nda yeniden iskan gördüğü, Helenistik Dönem, Roma ve Bizans Dönemlerinde yerleşimin devam ettiği, bu dönemlerde yerleşimin yarım hektarlık bir alana yayılmış olduğu saptanmıştır. Ardından bölge ODTÜ TAÇDAM eşgüdümünde yürütülen Ilısu ve Karkamış Baraj Gölleri Altında Kalacak Arkeolojik ve Kültür Varlıklarını Kurtarma Projesi çerçevesinde 1989-99 yıllarında A. Tuba Ökse ve V. Macit Tekinalp tarafından yenide incelenmiştir. Bu incelemelerde yerleşmenin daha eski dönemlere uzanabileceği yargısına varılmıştır. Kazı çalışmaları ise 2000 – 2002 yıllarında Hacettepe Üniversitesi'nden Derya Yalçıklı ve V. Macit Tekinalp başkanlığında kazılar yapılmıştır.[1] Daha sonraki yıllarda da devam edilen kazılar aynı ekip tarafından, Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nin ortak projesi olarak sürdürülmüştür.[3] Kazılar doğu, güneydoğu ve kuzeybatı kesimleri olmak üzere üç bölgede yürütülmüştür.[4]

Kazılarda dört kültür katı ortaya çıkarılmıştır. Bunlar Geç Ortaçağ, Orta Tunç Çağı, Erken Tunç Çağı ve Geç Kalkolitik Çağ kültür katlarıdır. Her üç kazı alanında da Ortaçağ mimari tabakaları saptanmış olmakla birlikte doğu ve kuzeybatı kazı alanlarında daha yoğundur. Doğu kazı alanında Ortaçağ'a tarihlenen üç mimari tabaka ortaya çıkarılmıştır. [4]

Doğu ve güneydoğu yamaçlarda yapılan kazılarda, doğu yamacında yedi tabaka, güneydoğu yamacında ise altı tabaka açığa çıkarılmıştır. Doğu yamaçta Ortaçağ'a ait üç tabaka, MÖ 2. binyılın ilk çeyreğine ait iki tabaka ve MÖ 3. binyılın ikinci yarısına ait iki tabaka ortaya çıkarılmıştır. Güneydoğu yamaçtaki kazıda ise bir Ortaçağ tabakası, MÖ 3. binyılın ilk yarısına ait iki tabaka ve MÖ 3. binyıla tarihlenen iki tabaka saptanmıştır. En alttaki VI. tabaka MÖ 4. binyıl sonu olarak görülen Geç Kalkolitik Çağ (Geç Uruk Dönemi) olarak belirtilmektedir.[1][5]

Buluntular
Ortaçağ tabakalarında ele geçen çanak çömleğin büyük bir bölümünü üzeri kazıma bezemeli ve akıtma boyalı pişirme kaplarından oluşmaktadır. Bu çanak çömleğin benzerleri Tille Höyük ve Taşkın Kale'de bulunmuştur.[6]

Demir Çağı Pers tipi at figürleri küçük buluntular arasında yer almaktadır.[2]

Höyüğün MÖ 4. binyıl sonlarından MÖ 2. binyılın ortalarına kadar, MÖ 1. binyıl ortalarından MS 13. yüzyıla kadar yerleşim gördüğü anlaşılmaktadır. En yoğun yerleşim MÖ 3. binyılın erken geç dönemlerinde olduğu belirtilmektedir. Daha sonrasındaki MÖ 2. ve 1. binyıllarda küçük bir yerleşim olarak görülmektedir. Ortaçağ yerleşmesi ise höyüğün bütününe yayılmıştır.[7]

Tepenin 140 metrelik genişliğinin doğu kesiminden tarım amacıyla 40 metrelik bir bölüm kesilip alınmıştır. Görece yayvan olan kuzey yamaç ise erozyon ve yine tarımsal faaliyetlerle tahrip olmuştur.[1]

Kaynakça
1^ a b c d TAY – Yerleşme Dönem Ayrıntıları
2^ a b "Current Archaeology In Turkey". 6 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Haziran 2012.
3^ 30. Kazı Sonuçları Toplantısı (2008), Cilt 2, Sh.: 129
4^ a b 24. Kazı Sonuçları Toplantısı (2002) Cilt 1, Sh.: 172
5^ TAÇDAM
6^ 30. Kazı Sonuçları Toplantısı, Sh.: 130
7^ 25. Kazı Sonuçları Toplantısı (2003) Cilt 1, Sh.: 381

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gaziura antik kenti - Tokat, Turhal

Kastabara antik kenti - Fethiye, Muğla

Likya Uygarlığı Antik Kentleri - Antalya & Muğla