Phellos antik kenti - Antalya / Kaş

Phell, Kaş’ın 5 km.kuzeyindeki Felen dağı yamacında, Çukurbağ Köyü’ne 2 km. uzaklıkta, Antiphellos ile (Kaş) karşı karşıya bir antik kenttir. Bazı kaynaklarda Felen diye de geçer.
Phellos sözcüğü Hellen dilinde “ayakkabı ökçesi yapılan ağaç kabuğuna” verilen isimdir. Aynı zamanda taşlık alanlara da bu isim verilir. Plinius ile Strabon’un sözünü ettiği bu kentin kuruluş tarihi kesinleşmemiştir.

Günümüze ulaşan kalıntılar M.Ö.IV. Yüzyıla kadar inmektedir. Tarihi olaylarda ismi geçmeyen kent Bizans İmparatorluğunun çöküşünden sonra önemini yitirerek terk edilmiştir. Günümüze Pınarbaşı köyünde daire planlı, taştan örme anıtsal bir mezar ile bazı burç ve poligonal sur duvarları gelebilmiştir. Buradaki mezarlar da yine Lykia tipindedir.

Kaş’ın (Antiphellos) kuzeydoğusunda deniz seviyesinden yaklaşık 950m yükseklikte Fellen-Yayla mevkiinde yer alan, Phellos antik kenti kalıntılarına Demre-Kaş karayolu üzerindeki Ağullu yerleşiminden Çukurbağ yönüne devam edilerek ulaşılır. Kaş’a inen virajlardan ayrılan patika ile de yürüyerek ulaşım sağlanması mümkündür.

Phellos kentine ilk kez coğrafyacı Hekataios tarafından İ.Ö. 500 civarında değinilmişse de bir hata yaparak şehrin Pamfilya’da olduğunu söyler. Phellos ve Antiphellos Yunanca isme sahip birkaç Lykia şehrinden biridir. “Taşlık ülke” anlamına gelen Phellos sözcüğünün Lykia dilindeki karşılığı ise “Vehinda” dır. Çevresindeki dağlık bölgeye hâkim bir sırt üzerinde kurulmuş olan Phellos, M.Ö. IV. yüzyılda oldukça önemli bir kentti. Antiphellos şehri, Phellos’un limanı iken, Helenistik Çağ’la birlikte kendi kurduğu liman kentinin gelişimiyle sönük kalır. Tarihi hakkında fazla bilgimiz bulunmayan Phellos, mevcut kalıntısıyla büyük bir yerleşme yerinden çok bir savunma şehri, müstahkem mevki görünümündedir. Phellos’ta akropolü çevreleyen ve yer yer poligonal tekniğin görüldüğü sur dışında fazla yapı kalıntısına rastlanmaz. Yaklaşık 550m uzunluk 200m genişliğindeki bir alana yayılmış olan Phellos akropolisi, tümüyle surlarla çevrelenmiş olup bölgenin doğal oluşumu kireçtaşı bloklardan inşa edilmişlerdir. Surlarla bitişik doğu ve güney yönündeki kuleler ise rektagonal tekniktedir. Akropolün batı kenarında yer alan ev tipi kaya mezarı, Likya’nın ahşap ev mimarisini kaya gömütüne yansıtmış en özgün örneklerden birisidir. Aile mezarı özelliğinde olup, mezar odasının üç tarafında klineler görülür. Akropolün kuzey yönündeki vadi içinde ve karşısındaki tepenin eteğinde yer alan çok sayıda lahit arasında kabartmalı olanı kentin en dikkat çekici eserleri arasındadır. Kireçtaşı bloklardan kaide, sanduka ve kapak olmak üzere üç parçadan oluşmuştur. Bu lahdin bir yanında sedire uzanmış elinde kadeh tutan mezar sahibinin tasviri vardır. Ölünün iki yanında ayakta duran iki figür ile sedirin altında kuş figürleri görülür. Lahdin diğer yüzü belirsizdir. Lahdin kısa kenarlarından birinde savaşçı figürü diğerinde ise mezar sahibine miğfer uzatan savaşçı kabartmaları yer alır. İ.Ö 385-350 tarihli bu lahtin kapağının alın kısmında karşılıklı grifonlar fark edilir.

Phellos, Taşlık ülke anlamına geliyor. Phellos Antik Kenti kalıntıları denizden 850 metre yüksekliğinde bir alana kurulmuş. Phellos Antik Kenti’ne ulaşım Kaş merkezden 10km uzaklıkta. Çukurbağ’ı geçtikten sonra Pınarbaşı’na gelmeden Phellos’a 2km kaldığını gösteren Likya tabelalarıyla karşılaşırsınız. 2km sonra Felen Yaylası üzerinde günümüze ulaşan birkaç lahit ve mezar yapısını görebilirsiniz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gaziura antik kenti - Tokat, Turhal

Kastabara antik kenti - Fethiye, Muğla

Likya Uygarlığı Antik Kentleri - Antalya & Muğla